Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), sadece çocuğunuzu değil, hepimizi etkileyen bir durum. Böyle bir süreç, bizden ekstra sabır ve özveri isteyebilir ama doğru yaklaşımlarla hem çocuğumuzun hem de bizim hayatımız çok daha kolay hale gelebilir. İşte bu yolculukta size rehber olacak 8 temel öneri!
Rutinler: Günlük hayatımıza düzen sağlamak çocuğunuza çok iyi gelir. Yemek, oyun ve ödev saatlerini sabit tutmaya çalışmak, çocuğumuzun ne yapacağını bilmesini ve kendini daha güvende hissetmesini sağlar.
Kısa ve Net Talimatlar: Çocuğumuza bir şey anlatırken kısa ve açık konuşmak çok önemlidir. “Odanı topla” yerine “Oyuncaklarını kutuya koy, kitaplarını rafa diz” gibi net cümleler kullanırsak, işleri daha kolay anlayıp yapabilir.
Görsel Destekler: Görev listeleri, takvimler veya renkli kodlarla çocuğunuza günlük planlarını görselleştirerek sunabiliriz. Örneğin, bir listeye resimler ekleyerek “diş fırçala”, “kitap oku” gibi aktiviteleri daha eğlenceli ve anlaşılır hale getirebiliriz.
Pozitif Pekiştirme: Olumlu davranışlarını hemen fark edip övmek çocuğumuzu motive eder. Küçük bir başarıda bile “Harika iş çıkardın!” demek, onun kendine olan güvenini artırır.
Hareket İhtiyacı: Çocuğumuz yerinde durmakta zorlanıyorsa, bu gayet normal. Gün içinde küçük egzersizler, dans ya da açık havada kısa bir yürüyüş gibi aktivitelerle enerjisini dengede tutmasına yardımcı olabiliriz.
Zor Durumlar İçin Hazırlık: Kalabalık yerlerde ya da uzun süre beklemek gerektiğinde çocuğumuz zorlanabilir. Bu tür durumlar için yanımıza sevdiği bir oyuncak, kitap ya da atıştırmalık almak işleri kolaylaştırabilir.
Ekran Süresi: Teknolojiyi tamamen yasaklamak yerine, çocuğumuzun dikkat geliştiren uygulamalara yönelmesine destek olabiliriz. Ancak ekran süresini sınırlandırmayı da ihmal etmemeliyiz.
Duygusal Destek: Çocuğumuz zorlandığında hislerini anlamaya çalışalım. “Bu biraz zor olabilir ama birlikte yapabiliriz” gibi sözlerle ona destek olmak, kendini daha iyi hissetmesini sağlar.
Güven Psikoterapi Ekibi