Ergenlik dönemi çocukluktan yetişkinliğe geçilen bir dönemdir. Bu dönemde bireylerin kişilik karmaşalarının olduğu ve buna bağlı olarak da hızlı duygu geçişlerinin olduğu bir süreçtir.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ergenlik dönemi 10 ile 24 yaş aralığını kapsamaktadır. Bu süreçte bireylerde duygusal olarak farklı zorluklar görülmektedir.
Duygular daha yoğun yaşanmaktadır. Günün yarısında aşırı mutluluk ve coşku hali varken diğer yarısında mutsuzluk ve bitkinlik hali görülebilmektedir. Vücutta belirli değişimler olurken beden büyüme sürecinde olduğu için yorgunluk ve çalışmaya karşı isteksizlik hali belirgin olarak görülmektedir. Yaşanan bedensel değişimler, davranışlara ve duygulara yansımaktadır. Aşırı içe dönüklük ve kendini saklama durumları oluşabilmektedir. Bu dönemdeki bireyler, sosyal olarak daha aktif olmak isterler ve aileyle geçirilen zamanın yerini arkadaşlarla geçirilen zaman almaktadır. Arkadaşlıklar daha ön planda olduğu için arkadaşlarına kendini kabul ettirme ve bir gruba bağlı olma gibi özellikler bu dönemde yer almaktadır.
Ergenlik döneminde depresyon daha sık görülmektedir. Özgüvene dair problemler ve aile çatışmaları oldukça sık yaşanmaktadır. Bu dönemin bir diğer belirgin özelliği de yoğun öfke duygusudur. Öfke duygusunun kontrolsüzlüğü kimi zaman kişinin kendisine ve çevresine zarar vermeye kadar varabilmektedir. Bir diğer ergenlik sorunu ise yemek yemeye karşı yoğun ilgi ve kilo artışı ya da aşırı ilgisizlik ve kilo kaybıdır. Yeme bozukluklarının en sık görüldüğü başlangıç dönemi de ergenlik dönemine denk gelmektedir. Bireyin beden algısına dair takıntılı düşünceler görülmektedir.
Ergenlik sürecinde aileye oldukça fazla görev düşmektedir. Ergen bireyler, kendi fikirlerinin bilinmesini ve değer görmesini beklemektedirler. Aile ile ortak paydada buluşmak onlar için zorlayıcı olsa da aileden gelen olumlu tutumların da farkında olup bu tutumları da test etmektedirler. Ebeveyn olarak tutarlı olmak ve ergen bireyin duygu ve düşüncelerinin önemli olduğunu göstermek bu süreci kolaylaştırıcı adımlardandır.
Kliniğimizde ergen danışmanlığı ve ergenlik sorunlarına dair süreçler ele alınmaktadır. Bazı psikopatolojiler için (yeme bozukluğu, depresyon vb.) ergenlik dönemi başlıca bir risk faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır. Söz konusu psikopatolojiler, psikiyatrist doktorumuz tarafından teşhis edildiğinde duruma uygun ilaç tedavisi başlatılmaktadır ancak psikoterapi ile eş zamanlı bir tedavi yürütülmesi çok önemlidir. Uzmanlarımız ergenin durumuna göre uygun klinik psikolog yönlendirmesi ile bireysel terapi sürecine başlanabilmektedir. Psikopatolojilerin yanı sıra ergenlik döneminin doğasında olan çalkantılı duygudurumları nedeniyle gençler ailevi, sosyal birçok sorunla karşılaşabilmektedirler. Bu gibi durumlarda da kliniğimizde uzmanlarımız tarafından psikoterapi sürecinde günlük problemler, arkadaşlık ve aile ilişkilerine dair sorunlar ele alınmakta, başa çıkma yöntemleri, sosyal beceriler vb. konular üzerine çalışılmaktadır.
Ergenlik Dönemi ve Sorunları, Uzm. Dr. Osman Abalı, Epsilion Yayınlık (2006).
Ergenlik Döneminde Farkındalık, Eline Snel, Pegasus Yayıncılık (2019).
© 2023 Tüm Hakları Saklıdır.