Çocuk ve ergenlerle çalışırken ebeveynlerle görüşmeye özen gösterilmektedir. Ebeveynler birincil gözlem yapan ve psikiyatriste veya psikoloğa başvuru sürecini başlatan kişilerdir. Başvuru öncesinde çocuklarının bir psikiyatriste veya psikoloğa ihtiyacı olduğunu düşünerek başvuru sebebini gözlemleriyle anlatacak olan ilk kaynaktırlar. Bu sebeple çocuk veya ergen ile ilk kez görüşülürken ebeveynlerle görüşmek sonrasında tedavi sürecinin şekillenmesi adına önem taşımaktadır.
Ebeveynler yalnızca başvuru sürecinde terapiye dahil olmakla kalmayarak tedavinin her aşamasında aktif bir rol almaktadırlar. Genellikle psikologlar ile planlanan sürecin haftada 1 seans veya 2 seans, 2 haftada 1 seans olarak gerçekleşmesi; psikiyatrist ile planlanan sürecin ise değerlendirme süreci ve ilaç yazımından sonra 1 ay, 1,5 ay veya 2 ay gibi bir süre içinde gerçekleşmesi durumlarından ötürü çocuğa dair en yakından gözlemleri aileler yapabilmektedir (her çocuğun tedavi süreci özel ve biriciktir, ihtiyaca göre şekillenmektedir). Haftada 168 saat bulunmaktadır ve psikolog ile görüşme genellikle haftada 1 seans şekilde yapıldığı için geriye kalan 167 saatte çocuk ebeveynleriyle birliktedir. Ebeveynler ile iş birliği içerisinde çalışmak, sürece dair gözlemlerin aktarılması, tedavi süresini destekleyici davranış veya düşünce örüntülerinin terapist ve ebeveynler tarafından belirlenerek uygulanması büyük önem arz etmektedir.
Ebeveynlerin terapi sürecine destekleri terapist ile bilgi paylaşımından ibaret değildir. Terapi esnasında hedeflenen davranış, duygu veya düşünce üzerine çalışmalar yapılırken ev ödevlerinin de veriliyor olması terapiyi desteklemektedir. Ebeveynlere bu kısımda da büyük iş düşmektedir. Hedeflenen davranışı gerçekleştirebilmek için hedefi belirlemek, nasıl gerçekleşeceğine dair plan yapmak, sonucunda neler olabilir diye düşünmek kısacası davranışsal ve bilişsel hazırlık seans içerisinde yapılmaktadır fakat hedef, terapi odasının dışarısında gerçekleşecek bir durum olduğunda çevrenin de çocuk için uygun hale geliyor olması gerekmektedir. Örneğin, çocuğun ödev yaparken dikkatinin dağılıyor olmasına dair bir çalışma yapılırken belirli bir süre yalnızca test sayfasına odaklanmak ve dikkatinin dağıldığı durumda nefes egzersizi yapılmasına dair bir hedef belirlendiğinde seans içerisinde, bu hedefi gerçekleştirirken çalışma masasının etrafında başka derslere ait materyallerin bulunmaması, dışarıdan fazla engellenmesi belki pencerelerin kapalı olması ya da televizyonun sesinin kapalı olması- kısık olması gerekebilmektedir. Bu noktada terapi sürecinde ebeveynlerin de dahil olmasıyla düzenlemeler ve hedeflere uygun davranışlar sergilenmesi önemlidir.
Çocuk ve ergenlerle yapılan terapiler yalnızca onlarla görüşülerek meydana gelmemektedir. Ebeveynler sürece dair de bilgi almak istemektedirler ve neler olduğundan, terapistin gözlemlerinden ve terapistin istek veya önerilerinden faydalanmak ebeveynlerin en doğal hakkıdır. Çocuklar ve ergenlerle çalışırken uygulanan ekole ve çocuğun ihtiyacına göre ebeveyn görüşmelerinin sıklığı veya süresi şekillenebilmektedir. Sabit, standart bir sistemi bulunmamaktadır.
Kliniğimizde oyun terapisi veya bireysel terapi sürecine devam eden çocuk ve ergenlerin ebeveynleri ile belirli sıklıklarda ebeveyn görüşmeleri gerçekleştirilmektedir. Bu görüşmelerde terapistin değerlendirmeleri ve ebeveynlere tavsiyeleri paylaşılmaktadır. Bunun yanı sıra ebeveynler, ebeveynlik becerilerinin gelişimi konusunda da desteklenmektedir. Aileler bazen iyi niyetlerle çocuklarının iyilik hali için yapmış olsalar da yerleşmiş ebeveynlik stillerinden kaynaklı olumsuz sonuçlar doğurabilecek yaklaşımlarda bulunabilmektedirler. Ebeveyn danışmanlığı sürecinde söz konusu ebeveynlik stillerinin neler olduğu, etkilerinin neler olduğu, çocuğun veya ergenin durumuna, kişiliğine özel nasıl yaklaşılması gerektiği gibi noktalarda ebeveynler uzmanlarımız tarafından desteklenmektedir.
© 2023 Tüm Hakları Saklıdır.