Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu
(DEHB)

İçindekiler

DEHB Nedir?

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çocukluk çağında görülen en yaygın nörogelişimsel bozukluklardan biridir. Dikkatin hemen dağılması, dürtüselliğin (sonucunu düşünmeden hareket etmek, aklına gelen bir şeyi düşünmeden ve hemen yapmak istemek) ve hiperaktivitenin yaşamda en az bir alanda olumsuz sonuçlar doğurmasıyla gözlemlenmektedir. 

DEHB temel olarak üç ayrı belirti kümesinden oluşmaktadır. Bunlar; dikkat sorunları, dürtüsellik ve hiperaktivitedir. DEHB’nin 3 farklı görünümü bulunmaktadır. Bunlar; Dikkatsizliğin baskın olduğu görünüm, aşırı hareketliliğin ve dürtüselliğin baskın olduğu görünüm ve bileşik görünüm.

DEHB Belirtileri Nelerdir?

Dikkat Eksikliği belirtileri çocuklarda şu davranışlarla gözlemlenmektedir; çoğu zaman detaylara önem vermeyerek dikkat hataları yapmak, çalışmasına veya oyuna dikkatini tam verememek, çocukla konuşulurken dinlemiyor gibi görünmek, yönergelerin takibinde zorluk yaşamak, başladığı işi bitirmekte zorlanmak, aktiviteleri organize etmekte başarısızlık, uzun süreli zihinsel aktivite gerektiren uygulama veya sorumluluklardan kaçınmak, kullanması gereken veya ihtiyacı olan eşyaların sıklıkla kaybedilmesi ve çoğu günlük işlerini unutmak, bir etkinlikten diğerine sık geçiş yapmak.

Dikkat eksikliği belirtilerine sahip çocuklara dair söylemler genellikle “Kendisi sınıfta aklı başka yerde. Hayaller âleminde.”, “Zeki ama potansiyelini göstermiyor, kendini derse vermiyor, aslında çok daha başarılı olabilir.”, “Hiç tekrar yapmıyor yapsa çok daha başarılı olur.” “Devamlı defterine bir şeyler çiziktiriyor, dalıp gidiyor.”, “Bazen en zor soruları yapıyor, en kolaylarında çuvallıyor, Basit işlemlerde, okumalarda hatalarından soruyu kaçırıyor.”, “Sürekli ders araç gereçlerini unutuyor.”, “Dağınık eşyaları her yerde…”, “Plansız, dağınık, istikrarsız…”, “Deneme sınavlarına kodlamalarda yanlışlık yapıyor” şeklinde olabilmektedir.

Hiperaktivite belirtileri, çocuklarda şu davranışlarla gözlemlenmektedir; rahat oturamamak, sürekli hareket etme ihtiyacı, elleriyle ayaklarıyla da olsa oturduğu yerde kıpırdanmalar yaşamak, oturduğu yerde kalması gereken sürede kalamama veya erkenden kalkmak, uygun olmayan yerlerde koşturmak, bulduğu yerlere tırmanmak, sürekli hareket halinde bulunmak, uygun olmayan zamanlarda aşırı konuşmak.

Hiperaktivite belirtilerine sahip çocuklara dair söylemler genellikle “Düz duvara tırmanır, eli dursa ayağı durmaz. Kanepe tepelerine tırmanır.”, “Televizyonu bile farklı farklı izler, tepetaklak izler.”, “Ele avuca sığmaz. Aceledir sanki kurtludur.”, “Çok konuşur. Öyle bir konuşur ki susmak nedir bilmez.”, “Misafirliğe gitsek ev sahibi dönelim diye gözümüzün içine bakar.”, “Sınıfta dolanıp durur, sırasına bir türlü sığmaz, yazıları yarı ayakta yarı oturarak yazar.”, “Derste sürekli önüyle arkasıyla bir şeylerle uğraşır. Arkadaşlarını konuşturur.” şeklinde olabilmektedir.

Dürtüsellik belirtileri, çocuklarda şu davranışlarla gözlemlenmektedir; soru bitmeden cevabını söyleme-işaretlemek, sırasını bekleyememek, başkalarıyla konuşurken sözü bölmek, oyunu veya konuşmayı izinsiz bölme veya yapmaması gereken hareketlerde bulunmak.

Dürtüsellik belirtilerine sahip çocuklara dair söylemler genellikle “İstediği hemen olsun diye o kadar tutturuyor ki insanı canından bezdiriyor.”, “İstediği hemen yapılmazsa kıyameti koparır.”, “Hep kendi dediği olsun istiyor, lider ruhlu.”, “Başkalarının söz sırasında da konuşuyor.”, “Çabuk sinirleniyor, öfke patlamaları yaşayabiliyor.”, “Patavatsız, küt diye konuşuyor.”, “Tez canlı ve sabırsız davranıyor.”, “Sinirlendiğinde düşünmeden ağır sözler söylüyor, kendine ve çevresine zarar verebiliyor.” şeklinde olabilmektedir.

Dikkatsizlik ve aşırı hareketlilik-dürtüsellik belirtileri her zaman bir arada mı görülür?

Hayır. Dikkatsizlik, dürtüsellik ve aşırı hareketlilik DEHB’nin belirtileri arasındadır fakat her çocukta her belirti aynı şekilde görülmemektedir. DEHB tanısı konulması için bu belirtilerin hepsinin birden olması zorunlu değildir. Bazı çocuklarda birçok belirti bir arada görünürken, bazı çocuklarda bazı belirtiler daha ön planda olmakta iken bazıları hiç görülmeyebilir. Tanı kılavuzunda (DSM-V-Amerikan Psikiyatri Birliği) bu durum farklı görünümler olarak ele alınmıştır. Belirtilerin çeşitliliği gibi yaşam içerisindeki yoğunluğunda da farklılıklar görülmektedir. DEHB’nin 3 alt tipi- farklı görünümü vardır; Dikkat Eksikliğinin Baskın Olduğu DEHB Türü, Hiperaktif-Dürtüselliğin Baskın Olduğu DEHB Türü ve Bileşik Tip. Tiplere göre belirtiler de çeşitlilik göstermektedir. Tiplerin ayrıntılı açıklaması “DEHB’nin Alt Tipleri” bölümünde anlatılmıştır.

DEHB’nin Alt Tipleri Nelerdir?

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun tipleri şu şekildedir; Dikkat Eksikliğinin Baskın Olduğu DEHB, Hiperaktif-Dürtüselliğin Baskın Olduğu DEHB ve Bileşik Tip.

Çocuğun dikkatinin çok iyi olduğu fakat DEHB tanısı aldığı durumlar yaşanmaktadır. Böyle durumlarda tanının içerisinde hem “dikkat eksikliği” hem de “hiperaktivite” geçtiği için ebeveynlerin kafalarında karışıklıklar meydana gelmektedir. Bunun açıklaması, muhtemelen çocukta Hiperaktif/Dürtüsel Tip DEHB olması olacaktır. 

Aynı şekilde çocuk çok sakin biridir ama DEHB tanısı aldığı durumların oluşmaktadır. Bu durumun sebebi de muhtemelen çocukta Dikkat Eksikliği Baskın DEHB olması olacaktır. Bu şekildeki kafa karışıklıkları klinik başvuruları geciktirebilmektedir.

Dikkat Eksikliğinin Baskın Olduğu Görünüm:

Bu durum genellikle okul performansında düşüklük ile fark edilmektedir. Okulda dikkat hataları yapmak, dış uyaranlara açık olmak, karar vermekte güçlük yaşamak, ödev veya görevi yerine getirmek için uzun süreli çalışmalarda güçlük çekmek genel rastlanan semptomlarıdır.

Bu durum, hiperaktivite gibi gürültülü bir tablo olmadığı için psikiyatrist başvurusu sıklıkla ihmal edilebilmektedir. Başvurular daha çok akademik yaşamda sorunlar yaşanmaya başlandığı zaman ve buna bağlı olarak kaygılar, özgüven düşüklüğü veya depresyon gelişmesiyle olmaktadır.

Hiperaktif-Dürtüselliğin Baskın Olduğu Görünüm:

Bu durumdaki çocuklar hareketli ve fevri olan çocuklardır ve “yaramaz”, “haylaz” gibi etiketlerle anılabilirler. Sınırsız bir enerjileri vardır ve sürekli olarak hareket halindedirler. Belirli bir süre yerinde durmakta zorluk yaşarlar. Sürekli hareketli olma hali akademik olarak da olumsuz etkiye sahiptir. Sınıf içerisinde düşünmeden yanıtlar verme, başkasının söz hakkı almış olduğu durumlarda da söze karışma, başkalarının yaptıklarına karışma, oyun içerisinde fazla hareket ederek oyunu bozma gibi davranışlar sergilendiğinde çevresiyle etkileşim konusunda ciddi zorluklar yaşayabilmektedirler. 

Bileşik Görünüm:

Hem Dikkat Eksikliği hem de Hiperaktif/Dürtüsellik özelliklerini barındırmaktadır. Klinik başvurularda çoğunlukla Bileşik Alt Tip görülmektedir. Hiperaktivite zamanla hafiflemekte veya yetişkinlikte huzursuzluk ya da aşırı spor yapmak gibi fiziksel aktivitelere yönelmeler görülmektedir fakat dürtüsellik ve dikkat sorunları görülmeye devam edebilmektedir.

DEHB ne sıklıkta görülür?

Ülkemizde 2013 yılında Eyüp Sabri Ercan ve ark. yaptığı çalışmada DEHB’nin okul çağı çocuklarındaki sıklığı %12-13 civarında olduğu görülmüştür. Yani ülkemizde 20-30 kişilik bir sınıfta ortalama 2-3 öğrencinin DEHB tanısı aldığı düşünülmektedir. 

DEHB’nin nedenleri nelerdir? DEHB nasıl meydana gelir?

Çocuk yetiştirme tarzımızla ilişkisi var mıdır?

DEHB’nin nedenlerini açıklamak için yürütülmüş birçok çalışma bulunmaktadır. Bu araştırmalar genetik çalışmalar, beyin görüntüleme çalışmaları ve çevresel ve psikososyal etkilerin araştırılmasını kapsamaktadır. 

DEHB’nin genetik olup olmadığını araştırmak için ailesel yüklülük, evlat edinme çalışmalar, ikiz çalışmaları yapılmaktadır. DEHB’nin genetik bir durum olduğunu bu alandaki binlerce araştırma kanıtlamıştır. DEHB’nin normal toplumda %5-10 oranında görülmesi durumuna karşın birincil derece akrabalarda görülmesi %10-35 oranındadır. Kardeşlerden birinde DEHB tanısı olması durumunda diğerlerinde de olma olasılığı %30’dur. Anne veya babadan birinin DEHB olması ise çocuğun DEHB tanısı alma oranı %50’dir.

Evlat edinme çalışmalarıyla DEHB’nin genetikten yoksa yetiştirildiği ortamlardan mı daha çok etkilendiği araştırılmış ve biyolojik anne babadan daha çok etkilenildiği bulunmuştur.

İkiz çalışmalarıyla birlikte, tek yumurta ikizleri ve çift yumurta ikizleri arasında karşılaştırmalar yapılmıştır. Tek yumurta ikizlerinde DEHB’nin daha çok görülmesi bunun nedenleri arasında genetik faktörün etkisini göstermektedir. DEHB tek yumurta ikizlerinde %80 oranında bir arada görülmektedir. 

Çevresel faktörler tek başına DEHB’nin oluşmasına sebep olmamaktadır, dolaylı olarak genetik yatkınlığı fazla olan çocuklar için risk oluşturmaktadır. Aşırı izin verici davranışlar, aşırı hoşgörülü davranışlar sorunları tetiklerken; demokratik ebeveynlik tutumu, çocuğun ihtiyaç ve isteklerini gören ve onları destekleyen ebeveynlerle DEHB tedavi sürecini olumlu etkilemektedir.

DEHB’nin başlangıç yaşı kaçtır?  Belirtiler ne zaman ortaya çıkar?

Hiperaktivite belirtileri genellikle 3- 4 yaşlarından itibaren kendini göstermeye başlar. Dikkat eksikliği belirtileri ise daha çok akademik hayat başladıktan sonra belirginleşir. Okul ortamında yaşanan davranışsal veya akademik problemlerin gözlemlenmesi ile aileler doktora başvurabilmektedir.

Yaşa göre DEHB belirtileri değişir mi?

DEHB belirtilerinden hiperaktivite yaşın ilerlemesiyle azalabilmekte ve şekil değiştirebilmektedir. Örneğin çocukken kanepe tepesinde zıplayan çocuk ergenlik döneminde belirtilerin hafiflemesi ile bu tarz davranışlar göstermez. Ancak bacak sallama, kalem çevirme, sıkıldığı bir ortamda uzun süre kaldığında zorlanma, enerjik olup aktiviteden aktiviteye koşma, bunları yapamadığı zamanda ise “iç huzursuzluğu” görülebilir. Dikkat sorunları akademik ve iş yaşantısında görülmeye ve olumsuz etkisinin yaşamı zorlaştırmaya devam edebilmektedir.

Cinsiyete göre DEHB belirtileri değişir mi?

Cinsiyete göre DEHB belirtilerinde farklılıklar görülebilmektedir. Dikkat Eksikliği Baskın Görünüm kızlarda daha fazla görülmektedir. Erkeklerde ise Hiperaktivite/Dürtüselliğin Baskın olduğu görünüm daha sık görülmektedir. DEHB, erkeklerde kızlara göre 3 kat daha fazla görülmektedir. Bunun nedeni, erkeklerde daha çok hiperaktivite ve dürtüsellik belirtilerinin ve buna bağlı olarak davranış sorunlarının olması nedeniyle hekime başvuruların daha sık olmasıyla ilişkili olabilmektedir. Erkeklerde daha sık görülen Hiperaktivite/Dürtüsel Tip çocukların küçük yaşlardayken de fark edilebileceği, davranış problemlerinin yaşandığı, sosyal ortamlarda daha belirgin bir şekilde gözlemlenmesi ve kızlarda daha sık görülen Dikkat Eksikliği Baskın Tip genellikle çocuklar okul çağındayken akademik başarısızlık ile fark edilmekte olması ve/ya üzerinde fazla durulmaması ile açıklanabilmektedir.

DEHB’nin tanısı nasıl konur?

DEHB, klinik bir tanıdır. Klinik görüşme ile tanı konulur. Doktorunuz bazı durumlarda kan tahlili, pediatrik muayene veya nörolojik muayene de yapılmasını gerekli görebilir.

Değerlendirme için, çocuğun psikiyatrik muayenesi, normları ve standartlaşmış değerlendirme araçlarının kullanılması (test uygulanması), ebeveynler ile detaylı görüşme, öğretmenlerden bilgi alınması, ayrıntılı tıbbi ve psikiyatrik değerlendirme yapılması gerekmektedir.

DEHB tanısı yalnızca test uygulayarak da konulan bir tanı değildir. Moxo, CAS, Wisc-4 gibi psikometrik testler değerlendirme esnasında kullanılmaktadır fakat tanı için tek başına yeterli değildir. Bu testler doktorun karar verme noktasında yardımcı olan uygulamalardan oluşan testlerdir. Testlere ek olarak davranış kontrol listesi en sık kullanılan kontrol listesidir ve değerlendirmede kullanılan en popüler araç ise “Conners Derecelendirme Ölçeği”dir.

Akademik ortamda direkt gözlem yapılıyor olması anlamlıdır. Akademik performansın izlenmesi ve kayıtlarının tutulması sürece fayda sağlamaktadır.

Değerlendirme sürecinde aile ve öğretmenlerle görüşmeler yapılması gerekmektedir. DEHB belirtilerine birebir şahit olan kişilerden bilgiler alınması önemlidir.

Son olarak çocuğun değerlendirilmesi için herhangi bir fizyolojik rahatsızlık sebebiyle semptomların ortaya çıkmadığına emin olmak adına tıbbi bir muayene yapılması da gerekmektedir.

Her hareketli veya dikkati dağınık çocukta DEHB var mıdır?

Çocuklarda aşırı hareketlilik, dikkat dağınıklığı, aşırı enerji, hareket etme isteği, istediklerinin hemen yapılması konusunda direnç görülmektedir. Aradaki ayrımı DEHB’li çocuklarda bu durumlar daha uzun süre yaşanmakta ve yoğunluğu çok daha fazla olmaktadır. Birden fazla ortamda görülmekte ve günlük yaşamda sorunlara sebep olmaktadır. Her hareketli veya dikkati dağınık çocukta DEHB tanısı olmayabilir. 

DEHB ile karışabilen başka psikiyatrik durumlar var mı?

Yaşamın belirli bir döneminde yaşanmış veya hala devam eden zorlayıcı yaşam olayları sırasında DEHB ile benzer belirtiler meydana gelebilmektedir. Aile içi çatışma, uygun olmayan veya yetersiz olan disiplin yöntemleri, fiziksel duygusal ve cinsel istismar, boşanma, göç, zorbalık, deprem gibi travmatik olaylar bunlardan bazılarıdır. DEHB belirtileri bu gibi yaşam olaylarından sonra meydana gelmesi durumunda asıl neden bu olaylardır. 

Dikkat dağınıklığı, dürtüsellik ve hiperaktivite davranışları başka bir bozukluğun belirtilerinden de olabilmektedir. Bu nedenle ayırıcı tanı konusunda dikkatli olunmalı ve hangi sorundan kaynaklandığı derinlemesine araştırılmalıdır. Depresyon, kaygı bozukluğu, özel öğrenme, davranım bozukluğu DEHB ile benzer belirtiler gösterebilmektedir.

DEHB’na eşlik eden başka psikiyatrik durumlar var mıdır? 

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna sıklıkla başka psikiyatrik durumlar da eşlik edebilmektedir. DEHB ile birlikte; 

Karşıt Olma Karşıt Gelme Bozukluğu

Davranım Bozukluğu

Özel Öğrenme Güçlüğü

Kaygı Bozuklukları

Depresyon

Tik Bozuklukları

Otizm Spektrum Bozuklukları en sık görülen psikiyatrik bozukluklardır.

DEHB tedavisi nasıl olur?

Her çocuk eşsizdir ve semptomların ortaya çıkmasının da çocuktan çocuğa farklılaştığı gibi tedavi süreci de farklılaşmaktadır. DEHB tedavisinde en doğru yol, her olguya kendi gereksinimine uygun ve bütüncül bir tedavi uygulamaktır. 

DEHB tedavisi için birden fazla müdahale bulunmaktadır. Bunlar ebeveyn ve öğretmen için psikososyal eğitimler, bilişsel süreçlere dair eğitimler, ilaçla müdahale ve davranışçı terapilerdir.

İlaç tedavisinin tek başına kullanılmaması, çocuğun dikkatli bir şekilde takip edilmesi, çevresindeki uyaranları fark ederek onun dikkatini dağıtacak etmenlere müdahale edilmesi, etkili bir eğitim ve davranışsal bir yaklaşımlı terapinin birlikte kullanılması önerilmektedir.

İlaç tedavisi veya terapi yöntemlerinden sadece birine yöneliyor olmak araştırmalar tarafından yeterli görünmemektedir. DEHB için çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçların faydaları, etki oranları ve yan etkileri iyice anlaşılmalı ve çocuk için en doğru ilaç ile ilerlenmelidir. 

Aile ve öğretmenin sadece değerlendirme sürecinin başında değil, tedaviye başlandıktan sonra da gözlem, değerlendirme ve yaklaşımlarıyla da süreç içerisinde önemli rolleri bulunmaktadır.

Tanı ve tedavi için mutlaka bir psikiyatrik muayene ve değerlendirme süreci olması gerekmektedir.

DEHB tedavisinde hangi ilaçlar kullanılmaktadır? 

DEHB biyolojik nedenli bir durum olduğu için tedavisinde ilaç tedavisi en temel rolü oynar. Ülkemizde DEHB tedavisinde kullanılan birinci sıra ilaçlardan metilfenidat ve atomoksetin bulunmaktadır. Çocuğun durumuna göre doktorunuz başka ilaçlar da önerebilir. 

DEHB tedavisinde alternatif yöntemler nelerdir?

İlaç kullanımına ek olarak vitamin ve besin takviyeleri kullanılabilmektedir.

DEHB tedavisi hangi yaşlarda etkilidir? 

DEHB’nin çocukluk, ergenlik ve yetişkinlikte görülmesi ile uygulanan tedaviler de her yaş grubuna uygulanabilmektedir.

DEHB tedavisi ne kadar sürecek? 

İlaç tedavi süreci çocuktan çocuğa değişkenlik göstermektedir. Bazen uzun yıllar boyunca tedavi devam edebilir.

İlaç tedavisi ardından en geç 1-2 ay içerisinde düzelme görülmektedir fakat bu düzelme kalıcı değildir. İlacın verilmediği gün çocuk yeniden aynı belirtileri gösterebilmektedir. İlaçla birlikte artan dikkat ile düzenli çalışma, çalışma koşullarının belirlenmesi, düzene uyum sağlamada destekler ile alışkanlık kazandırılması gerekmektedir. 

DEHB tedavisi yaz tatillerinde ve hafta sonları da sürecek mi?

İlaç tedavisinde özellikle ilk aylarda ilaca ara verilmesiyle eski davranışlar ve belirtiler yeniden kendini gösterecektir. İlaçla tedavinin yanında psikososyal tedavilerinde belirlenen rutinde devam etmesi gerekmektedir. Yaşam tarzındaki düzenlemeler (alışkanlık kazandırılması gibi) de aynı şekilde ara verilmeden devam edilmeli ve desteklenmelidir.

Bazı durumlarda tatillerde tedaviye ara verilmesi durumu görülmektedir fakat bu sürece doktor ile birlikte karar verilmesi elzemdir.

DEHB tedavisinin etkili olup olmadığını nasıl anlarız?  

DEHB ’de birden fazla tedavi yöntemi kullanılmaktadır. Her çocuğun gösterdiği belirtilerin farklılık göstermesi gibi tedavi yöntemi de yan etkileri ve tedavinin etki süresi de farklılık göstermektedir.

Tedavi esnasında çocuğun gündelik yaşamının, okul yaşantısının, arkadaş ilişkilerinin, evdeki kurallara uyum sağlamasının gözlemlenmesiyle davranışlarındaki farklılıklar, tedaviden öncesi ve sonrasının karşılaştırılması tedavinin etkisine dair bilgiler vermektedir.

DEHB tanısı konulmadan önce yapılan DEHB testlerinin tedavi esnasında da belirli aralıklarla yapılması ve sonuçların karşılaştırılması tedavi etkisine dair ipuçları sağlamaktadır.

Tüm bunlarla birlikte düzenli bir klinik gözlem yapılıyor olması, doktor ile düzenli ve rutin şekilde görüşülmesi mühimdir.

DEHB tedavisi bağımlılık yapar mı? 

DEHB tedavisinde kullanılan ilaçlar bağımlılık yapmaz.

DEHB tedavisi kısırlık yapar mı?

DEHB tedavisi kısırlığa sebep olmamaktadır. Bu tür söylemler bilimsel açıklamalara dayanmamaktadır.

DEHB tedavisi alan çocuklar ilerde madde kullanımına yatkın mı olur? 

DEHB tedavisi ile bağımlılığa yatkınlığı arttırmadığı gibi tam tersine bağımlılığa yatkınlığı azalttığı ortaya konulmuştur.

DEHB tedavisi epilepsi hastalarında kullanılabilir mi? 

Epilepsi sorunu olan kişilerde DEHB görülme sıklığı normal kişilerden daha fazladır. Epilepsisi olanlarda DEHB belirtileri kişinin yaşamını belirli biçimde olumsuz etkiliyorsa o zaman DEHB’nin de tedavi edilmesi gerekir. Bu durumda izlenmesi gereken yol önce epilepsiyi kontrol altında tutmak, epilepsi ilaç ve dozlarını ayarlamak daha sonra DEHB tedavisine başlamak şeklinde olmalıdır. DEHB ilaçlarına başlandıktan sonra belirli aralıklarla EEG çekilmesi ve ilaçların doz ayarlamalarının yapılması gerekmektedir. 

DEHB tedavisi kalbe zarar verir mi?

DEHB tedavisindeki ilaçlar kan basıncını ve nabız hızını arttırmaktadır. Bu artış 3-5 birimlik bir artıştır ve sağlıklı kalp damar sistemi olan kişilerde herhangi bir sorun oluşturmaz. DEHB tedavisine başlanmadan önce kişinin kalp ile ilgili bir hastalığının olup olmadığı, çarpıntı, ritim bozukluğu, bayılma olup olmadığı, kardiyolojik aile örüntüsünün olup olmadığı, ailede kalbe bağlı nedenlerle ani ölüm olup olmadığı sorgulanmalıdır. Alınan bilgilere göre ilaca başlanmadan önce kardiyolojik değerlendirme yapılması gerekmektedir. 

DEHB tedavisi alıyorken spor yapılabilir mi? 

DEHB tedavisinde sporun olumsuz etkisi görülmemektedir. Aksine hareket etmesiyle hareketliliğin azalması, kendisini daha iyi hissetmesi gibi olumlu etkileri bulunmaktadır.

DEHB tedavisine başlamadan önce yapılması gereken tetkikler, incelemeler nelerdir?

Doktorun önerdiği kan tahlilleri, kardiyolojik muayene, boy ve kilo ölçümü istenmektedir.

DEHB tedavisinde kullanılan ilaçların dozu ne kadardır? 

Kullanılan ilaçlarda doz ayarlamaları çocukların gösterdikleri belirtiler, başka bir ilaç kullanıp kullanmaması ve boy-kilo oranına göre farklılık göstermektedir. Aynı boyda ve kiloda olan bir çocuğa davranışlarındaki farklılıklara göre farklı doz ilaçlar kullanılabilinmektedir. 

DEHB tedavisinin yan etkileri nelerdir?

DEHB tedavisinde en sık kullanılan uyarıcı ilaçların en sık görülen yan etkileri; baş ağrısı, karın ağrısı, iştah azalması, çarpıntı ve uykusuzluktur. Bazı kişilerde bu ilaçlar kaygı ve tikleri arttırabilmektedir. Çocuğunuzun klinik durumuna göre doktorunuz tedavi seçeneklerinden en uygun olanı düzenleyecektir. 

DEHB tedavisinde kullanılan ilaçların başka ilaçlarla birlikte kullanımı nasıl olur? 

İlaçlar birlikte kullanıldıklarında yan etkileri daha çok görülebilmektedir. DEHB tedavisi sonra bir sağlık sorunu sebebiyle ilaç kullanılmaya başlanması gerektiği durumlarda doktora haber verilmesi ve tedavi planlamasında yapılması gereken bir değişiklik olup olmadığının kontrol edilmesi gerekmektedir.

Tedavi olmadan, DEHB kendi kendine düzelebilir mi?

DEHB, kalıcı bir psikiyatrik bozukluktur. Çocukluktan yetişkinliğe geçişte aşırı hareketlilik ve dürtüsellikte azalmalar meydana gelmektedir fakat akademik anlamda sorunlar yaşanmaya, dikkat sorunları devam etmektedir.

DEHB tedavi edilmez ise neler olabilir?

Dikkat eksikliği ve odaklanmada yaşanan güçlükler ile çocuk akademik ve sosyal hayatında potansiyelini yansıtamaz. Dalgın bir şekilde, komut aldığı takdirde işlerini yerine getiren, hep birinin desteğine ihtiyaç duyan birey haline gelebilmektedir.

Dürtüsellik kontrol altına alınmadığı durumlarda çocuklarda düşünmeden hareket etmeler, hatalar sıklıkla gözlemlenmektedir. Öfke patlamaları sıklıkla yaşanabilmektedir. Hep kendi istediğinin olmasını istemek, oyunları kendinin yönetmesini istemesi sosyal yaşantısında akranlarıyla sorunlar yaşayabilmesine, dışlanma veya tercih edilememesine sebep olabilmektedir. İleri yaşlarda bu durum riskli davranışlar ve bağımlılık riskini arttırmaktadır.

Hiperaktivite belirtileri kontrol altına alınmadığı durumlarda sınıfta çok dolaşma, konuşma, öğretmenin ve diğer öğrencilerin dikkatini dağıtma davranışları yaşayabilir ve sıklıkla uyarılır, şikâyet edilebilmektedir. İstenmeyen çocuk konumuna düşmesine sebep olabilir ve bu durum da kişilik gelişimini, özsaygısını, özdeğer ve özgüven konusunda sorunlar yaşamasına sebep olabilmektedir.

DEHB’nin olumlu yanları nedir? DEHB’nin olumlu yanları tedavi ile ortadan kalkar mı?

DEHB’nin, enerjik, sıcakkanlı olma, yaratıcılık, risk alabilme gibi olumlu etkileri bulunmaktadır ve olumlu yanları tedavi ile ortadan kalkmamaktadır. Dikkati sürdürme, dürtüselliğin azalmasıyla birlikte olumlu yanları daha belirgin olabilmektedir.

DEHB’li çocuğumun tedavi sürecinde nasıl davranmalıyım?

Öncelikle uzman ile görüşülerek belirtileri, tedavi sürecine dair ayrıntılı bilgiler alınmalıdır.

 DEHB’yi kabullenip çocuğunuzun sürecine daha anlayışlı bir duruş sergilemeniz gerekmektedir. 

Doktor ile eşlik eden başka bir psikiyatrik süreç olup olmadığı değerlendirilmeli ve tedavi süreci buna göre planlanmalıdır.

Çocuğun durumuna göre ilaç tedavisi başlanmış olabilmektedir. Doktor ile ilaçların etkileri, yan etkileri, kullanım sıklığı ve süreleri konuşulmalı, bilgiler alınmalı ve en sık kullanılan ilaçlar kardiyolojik yan etkiler yarattığı için bir kardiyolojik muayene ve kan tahlilleri istenmektedir. Bu kısmı atlamadan gerçekleştirmek mühimdir. İlaçlara ek olarak doktor vitamin veya besin takviye de isteyebilmektedir. İlaç tedavisinin yanı sıra ebeveynlerle görüşmeler ve psikoeğitimleri içeren ebeveyn seansları da yapılmaktadır.

DEHB tanısı alınması sonrasında Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi tarafından takipte kalınması, süreci güncel şekilde takip edilmesi ve muayene edilmesi gerekmektedir.

DEHB’li çocuğun öğretmeniyim. Ona nasıl yardımcı olabilirim?

DEHB’li çocukların arka sıralarda oturması, dikkatinin dağılması konusunda riskli bulunmaktadır. Ön sırada oturması, sözel uyaranlarla ve fiziksel etkinlikler ile dikkatin dağılması önlenebilmektedir.

Yönergelerin anlaşılıp anlaşılmamasını belirlemek için verilen yönergeyi tekrar etmesi istenebilir. 

Yardıma ihtiyacı olduğunda bunu size kolayca anlatabileceği bir işaret belirlenmesi yardımcı olacaktır.

Önceki konuları sık sık tekrar edilmesi gerekmektedir.

Dikkatini dağıtacak materyalleri onun arkasında kalacak şekilde konumlandırılması, uyaranların azalmasıyla dikkatin dağılmaması için uygulanabilir.

Sınıfta belli kuralların olması, bunların yazılı veya görsel olarak görebileceği bir yerde bulunmasıyla kurallara uymadığı durumda bakabileceği, hatırlayabileceği için sınıf içi düzenin bozulmaması için etkili bir yöntemdir.

Tek bir ödev defterinin kullanılması ve ödevlerin yazıldığından emin olunmasıyla unutkanlığın önüne geçilebilir.

Ödevleri yapma konusunda motive etmek, kontrol etmek ve geri bildirim verilmesi olumlu pekiştireçlerdir.

Akran ilişkileri ile ilgili sorumluluklar vermek, ilişki kurmasını sağlayacak imkânlar yaratmak etkili olacaktır. 

Etrafında onun için uygun model olabilecek kişilerin bulunması, teneffüslerde onunla oyunlar oynayacak, zaman geçirecek öğrencilerin görevlendirilmesi etkili yöntemlerden biridir.

“yapma”, “olmaz” gibi yanıtlar yerine alternatif sunmak çocuk için daha kolaylaştırıcı olacaktır.

Tüm sınıfın dâhil olduğu belirli periyodlarla gevşeme ve esneme hareketleri yaptırılabilecek etkinliklerdendir.

Sınavlarda kısa sorulu ve cevaplı soruların sorulması, ek molalar ve süre tanınması gerekebilmektedir.

Okul ve ev yaşantısını ortak bir şekilde değerlendirebilmek için günlük ve haftalık davranış bildirimi yapılması süreç takibinde önemlidir.

Kurumumuzda neler yapıyoruz?

Çocuk ve Ergen Psikiyatri kliniğimizde DEHB belirtileri  ile gelen çocuklar/ergenler  ve aileleri değerlendirilmektedir. Uzmanlarımızın öncelikle çocuğunuzu değerlendirdiği ve durumunu-davranışlarını detaylı inceledikten sonra gerekli bulduğu durumlarda bir takım psikometrik testler istediği ve bunların sonuçlarının değerlendirildiği bir süreç bulunmaktadır. Bunlara ek olarak yapılandırılmış formlar ile ebeveynlerden ve öğretmenlerden bilgi alarak tedavi ve takip  sürecine başlanmaktadır. Her çocuğa/ergene özgü olarak, klinik durumuna göre tedavi takip sıklığı değişebilmektedir. Tedavide;eşlik eden başka psikopatolojiler de değerlendirilerek bireye özgü ilaç tedavileri, davranışçı terapiler, yürütücü işlev çalışmaları, ebeveyn tutum çalışmaları uygulanmaktadır. 

Kaynakça: 

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Anne Baba- Öğretmen Elkitabı, Çocuk Ergen Psikiyatristi Dr. Özlem Sürücü, Bilgi Yayınevi, (10. Basım, 2019)

Okul Yıllarında DEHB, Yankı Yazgan, Doğan Kitap.

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Prof. Dr. Eyüp Sabri Ercan Doğan Kitap, (16. Basım, 2015)

Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları, Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Yayınları, (2016)

Yaşam Boyu Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Eşlik Eden Durumlar, Prof. Dr. Nahit Motavalli Mukaddes, Nobel Tıp Kitabevleri, (2015)